Yenileme Fonu ve 7338 Sayılı Kanun ile Gelen Değişiklikler
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 328 ve 329. maddeleri, işletmelerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından veya zarar görmesi halinde alınan sigorta tazminatından doğan kârların vergilendirilmesini erteleyen yenileme fonu uygulamasını düzenler. Bu düzenleme, işletmelere ekonomik dalgalanmalarda varlıklarını yenileme kolaylığı sağlayarak nakit akışlarını optimize etme imkânı sunar.
Son düzenlemeler, 213 sayılı Kanunun ilgili maddelerine getirilen değişikliklerle bu uygulamayı daha net ve işlevsel bir hale getirmiştir.
328. Maddenin Dördüncü ve Beşinci Fıkralarındaki Değişiklikler
Yeni düzenlemeler kapsamında, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kârların yenileme fonuna alınması ve kullanılmasıyla ilgili esaslar şu şekilde belirlenmiştir:
Satış Kazancının Pasifte Geçici Hesapta Tutulması:
Satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir.
Bu süre içinde satılan kıymetin yenilenmemesi durumunda, geçici hesapta tutulan kâr, üçüncü yılın kâr ve zarar hesabına eklenerek vergilendirilir.
Amortismanla Mahsup:
Geçici hesapta tutulan kâr, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere, aynı türden yeni iktisadi kıymetlerin amortismanlarına mahsup edilir.
Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş tutar için normal amortisman uygulamasına devam edilir.
Kârın Fazlalığı:
Eğer pasifte tutulan kâr, yenilenen kıymetin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise, bu fazlalık, üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
İşin Terk veya Devrinde Vergilendirme:
İşletmenin faaliyetlerini terk etmesi, devretmesi veya tasfiyesi halinde, geçici hesapta tutulan kâr, o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir ve vergilendirilir.
329. Maddenin İkinci ve Üçüncü Fıkralarındaki Değişiklikler
maddede, sigorta tazminatı alınması durumunda uygulanacak yenileme fonu esasları şu şekilde düzenlenmiştir:
Tazminat Fazlasının Pasifte Tutulması:
Zarar gören iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatlarının fazlası, üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir.
Bu süre içinde yeni bir iktisadi kıymet edinilmezse, geçici hesapta tutulan tazminat fazlası, üçüncü yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
Tazminatın Amortismanlarla Mahsuplaşması:
Pasifte tutulan tazminat fazlası, edinilen yeni kıymetlerin amortismanlarına mahsup edilir.
Mahsup sonrası kalan değerler için amortisman uygulaması devam eder.
Fazlalığın Vergilendirilmesi:
Pasifte tutulan tazminat fazlası, yeni iktisadi kıymetlerin amortisman tutarından fazla ise, bu fazlalık üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
İşin Terk veya Devrinde Vergilendirme:
Tazminat alınan kıymetler yenilenmeden işin bırakılması veya devri halinde, pasifte tutulan tazminat fazlası aynı yıl kâr ve zarar hesabına eklenir.
Uygulama ve Örnek
Örnek 1: Satış Kazancı İçin Yenileme Fonunun Kullanımı
Bir işletme, 2023 yılında 200.000 TL defter değerine sahip bir makineyi 300.000 TL’ye satmış ve 100.000 TL kâr elde etmiştir.
Bu kâr, 2026 yılının sonuna kadar yenileme fonunda tutulur. İşletme 2025 yılında 250.000 TL değerinde yeni bir makine satın alır. Bu durumda:
Satış kârı yeni makinenin amortismanına mahsup edilir.
Amortisman tutarını aşan bir kâr kalırsa, bu tutar 2026 yılı sonunda vergilendirilir.
Örnek 2: Sigorta Tazminatı Kullanımı
Bir işletme, hasar gören bir araç için sigortadan 400.000 TL tazminat almıştır. Araç 300.000 TL net defter değerine sahiptir.
Tazminat fazlası olan 100.000 TL, 2026 yılı sonuna kadar geçici hesapta tutulur. İşletme bu süre içinde 350.000 TL değerinde yeni bir araç alır.
100.000 TL, yeni aracın amortismanına mahsup edilir.
Kalan amortisman tutarına standart uygulama yapılır.
Sonuç
328 ve 329. maddelerde yapılan değişiklikler, yenileme fonu uygulamasını daha esnek ve işlevsel bir hale getirmiştir. Özellikle amortisman mahsupları ve geçici hesap sürelerine ilişkin detayların açıklığa kavuşturulması, uygulamada yaşanan tereddütleri azaltmaktadır. İşletmelerin bu avantajlardan yararlanırken düzenlemelere tam uyum sağlaması büyük önem taşımaktadır.